EXAM-
SINAV FİLM ANALİZİ
Düşük bütçeyle, belli bir mekan içerisinde kalacak
şekilde, tamamen senaryo odaklı çekilen başarılı filmler listesinde olan “Exam” öte yandan, yönetmen ve senarist sıfatlarını
aynı anda taşıyan “sanatçı”nın diyorum çünkü bu ikisini birlikte bu denli
etkileyici şekilde yürütebilmek bir sanattır, ilk filmi olduğunun da altını çizmekte fayda
var. Film mekansal çerçevede düşünüldüğünde
Küp, Testere, Telefon Kulübesi ve 12 Kızgın Adam filmlerini çağrıştırmakla
beraber içerik yönünden de bir kaçıyla uyuşmakta. Kapalı bir yerde çeşitli
gerekçelerle tutulan insanların, orada oynanan oyunun yahut tartışmanın galibi
olabilmeleri ve söz konusu durumda başarılı olabilmeleri (hayatta
kalabilmeleri) için , akıl yürütmeye ,çeşitli manipülasyonlara ve kendine güven
gibi kavramlara sevk edilmeleri buna bir örnek olarak verilebilir. Ancak önemli
bir detay şudur ki , “Güçlü olan kazanır” ifadesinin her zaman her koşulda
işlevsel olmadığını bu filmle tokat gibi vurur yüzümüze senarist. Duygularımızı
kaybedip, mantığın dahi çok ötesine geçtiğimizde sahip olduğumuz tek şey olan
hırs, bizi bu noktada kaybetmeye mahkum eder.
Filmde karakterler hakkında bize önceden ipucu
bilgiler verilmemesindeki kilit noktanın bizi psikolojik karakter analizine
yönlendirmesi ve filmin seyri hakkında bize beyin fırtınası ile tahminlerde
bulundurtmasıdır ki , flashbeck sahnelerin olmayışı çok önemli bir vuruştur filmin
sürükleyiciliği açısından. İnsanlar tamamen istem dışı genel geçer ve toplumsal
yargılarımız sonucu muhtemelen benzer
olan tahminlerde bulunduğunda senarist, seyirciyle alay edercesine bilinçlerde
büyük bir sarsıntı oluşturmayı başarır. Ve bir anda kendimizi “Benden bu kadar.”
Deyip filme bırakmış olarak bulmamızı sağlar.
Filmin gerçek anlamda başladığı ilk sahnelerde, farklı etnik yapılara mensup, tamamen farklı
kültürlerden gelmiş, karakterleri birbirine mükemmel derecede zıt denilebilecek,
özel olarak seçilmiş 8 aday ve şartları oldukça
cezp edici olan üst düzey bir firmanın organize ettiği toplu mülakat(!) sahnesiyle karşılaşıyoruz. İngiliz,Amerikan,Hint,Zenci,Asyalı..
Hepsi farklı bir duruşu temsil ediyor ve düşünce tarzları doğal olarak farklı.
Son derece ciddi
bir sınav gözcüsü odadan içeriye
girer ve aynı ciddiyetle, hüküm verircesine, sınav kurallarını seri bir şekilde
sıralar: “Benimle veya kapıdaki güvenlik görevlisiyle konuştuğunuz anda, Sınav
kağıdınıza bilerek veya bilmeyerek zarar verdiğinizde ya da her ne gerekçeyle
olursa olsun kapıdan çıktığınız anda sınav biter.Süreniz 80 dakika.Sorusu olan?
“ Filmi başlatan sahne, filmin odak noktası olan sahne, filmin sonlarında
buymuş gibi algılanıp yorumlansa da,
aslında yine senaristin oyununa gelmekten başka bir yere varamıyoruz.
Tüm bunlar düşünüldüğünde, filmin sahip olduğu çok
yönlü mesaj kaynağı yanıltıyor aslında bizi. Seyirciyi soru ile cevabın ne
olduğunu ve kimin kazanacağını bulmakla meşgul ederken aslında bize vermek
istediği mesajı dolaylı yollarla veriyor, tıpkı filmin sonunda tüm yolları
deneyip bir sonuca varılamayışı ; yalnızca
nereden bakması gerektiğini bilenlerin , çok ufak bir çaba sonucu, aslında
hiçte zor olmayan numaralarla gerçeği
görülebilir kılacağı gibi.
Evet, Kurt Lewin’in grup dinamiklerini filmde
gözlemlemek oldukça mümkün, (her ne kadar filmin sonunda hiçbir liderlik vasfı
taşımayan adayın galip gelişini kuramlarla açıklayamasak da)verildiğini
sandığımız mesaj da bu zaten, grup içi ilişkiler. Bir amaç doğrultusunda grup
üyelerinin işbirliği yapması ve birbirlerini çeşitli yönlerden etkilemeleri. Tıpkı
“Esmer” karakterin ( Aday 4) , “takımdaki eşiyle” kurduğu güven ilişkisiyle bilinçdışı
olarak, dış faktörlere karşı dikkatini yoğunlaştıramaması sonucu saf dışı
edilmesi gibi. Fakat bakılması çok daha
kolay anlamlar görüyoruz filmin içeriğinde. Yukarıda bahsettiğimiz toplumsal
yargılar ve eşitsizlik gibi kavramlar aslında tüm çıplaklığıyla veriliyor
bize..
İlk olarak baktığımızda zayıf ve zavallı olanın her
zaman yenilmeye mahkum oluşuyla açılıyor gözümüz. Ardından kendisini “Beyaz”
ilan eden karakterin ırkçı ve cinsiyetçi yaklaşımları ile diğer üyeler üzerinde
baskı kurarak kendisini lider ilan eden ve kazanmak için her türlü oyunu
oynamaktan çekinmeyen biri olması bize tipik Amerikan rollerini çağrıştırırken,
olanlar karşısında benliğini tehdit
altında hisseden “Siyah” ın Beyaz’a
karşı duyduğu karşı konulmaz nefret, her ne kadar insancıl ve dini inancı
yüksek olsa da adaletli olmayanın
adaleti hak etmediği düşüncesiyle haksızlık karşısında içgüdüsel olarak gösterdiği yoğun tepkiler , bizim
tam anlamıyla, kölelik sistemini uygulayan ırkçı toplumların ve ezilen insanların
hissettiği duyguların birer temsilleri
olduğu konusundaki düşüncelerimizi pekiştirmemizi sağlıyor. Geminin kaptanı
güverteyi terk ettiğinde dümeni eline alan fırsatçıyı oynayan ”Kahverengi” aday
bize, sürekli olarak başkaları üzerinden senaryolar yazarak zayıf noktaları
üzerine acımasızca oynayabilen, ortaya attığı fikirlerle de insanları
etkilemeyi başarabilen insanların
aslında ne kadar korkak olduğunun bir kanıtıydı. Tam tersi bir karakter
olarak bize sunulan sağır Fransız, yine bize “Beyaz” ile “Siyah”ın
tezatlığındaki vurguyu yapıyor. Kahverengi’nin güçlü duruşunun aksine zayıf
görünen (görünmek isteyen) karakterimizin aslında içinde barındırdığı
tehlikelerin , nasıl dikkat çekmeden su yüzüne çıkarılabileceğini bize
göstermiş oluyor.
Psikolog rolünü üstlenen “mükemmeliyetçi” karakter
ise,diğer grup üyelerini profesyonel tutumlarıyla etkisi altına almayı düşünürken, her insanda olduğu gibi,sahip
olduğu ve gizlediği eksikliklerinin ortaya çıkmasıyla “kusursuz” duruşun nasıl da zayıflığa dönüşebileceğinin bir
göstergesiydi.
Ve son olarak hepimizi şaşırtan,çoğumuzun ihtimalleri
dışında olan esas karakter : “Sarışın ama aptal olmayan aday.” Verilmek istenen
mesaj net. Cinsiyetçiliğe karşı kendinden emin bir duruş. Kesinlikle toplumun
verdiği rolü üstlenmeyen, (Öncelikleri farklı olan, mantıklı, analiz edebilen,
soğuk kanlı, pasif gözüken ve diğerlerinin aksine insan hayatını paranın ve
hırsın önüne koyan, merhametli) “Sarışın”
kadın karakter.
Okuduğunuz için teşekkürler :)
Psikolog Nida Dilsiz
Nida Dilsiz gerçekten çok teşekkür ederim. Çok güzel bir şekilde analiz yapılmış emeğinize sağlık çok faydası oldu yorumunuzun.
YanıtlaSil